Özel Fuar Hastanesi Uzman Diyetisyen İrem AKGÖNÜL, yaşlanmayla mücadele için önemli bilgiler aktardı.

Her daim genç ve sağlıklı olmayı kim istemez? Birçok kişi daha genç görünmenin ve hissetmenin yollarını arıyor. Bunun en iyi yollarından biri de sağlıklı beslenmekten geçiyor. Doğru beslenme alışkanlıkları ile yaşlanmanın belirtileri yavaşlatılabilir, kaliteli yaşam süresi uzatılabilir.

Doğru Beslenme Alışkanlıkları

Nedir bu doğru beslenme alışkanlıkları diye soracak olursanız; öncelikle koyu yeşil yapraklı sebzelerden, parlak kırmızı meyvelere kadar renkli, adeta gökkuşağı gibi bir beslenmeniz olmalıdır.

Meyve ve sebzeler vitamin ve minerallerle doludur. İçerdikleri antioksidanlarla hücre hasarını önlemeye yardımcı olur. Meyve ve sebzeler lifli yapıları sayesinde bağırsaklarınızın daha iyi çalışmasını sağlar. Son dönemde yapılan birçok çalışma bağırsak sağlığı ve bütünsel sağlık arasındaki olumlu ilişkiyi ortaya koymaktadır.

Egzersiz Yaşlanma Belirtisi Olan Kas Kaybını Önler

Yaşlandıkça kas kaybı yaşanır ancak egzersiz ve sağlıklı beslenme ile kasları daha güçlü tutup daha dinç bir vücuda sahip olabiliriz. Beslenmenizde yağsız etlere yer vererek protein almanız kaslarınızı korumak için yardımcı olacaktır. Fındık ve benzeri yağlı tohumlar, az yağlı süt ürünleri kalsiyum için iyi birer kaynaktır ve yaşa bağlı kemik kaybına karşı destek olur. Aynı zamanda fındık, ceviz, badem gibiyağlı tohumlar kalp sağlığınızı destekler. Haftada iki kez tüketeceğiniz yağlı balıklar ise omega 3 yağ asitleri açısından zengindir ve kalp sağlığınıza katkıda bulunur. Zeytinyağı A ve E vitaminleri de dâhil olmak üzere antioksidan bakımından yüksektir. A vitamini cildi yaşlanma sürecini hızlandırmaktansorumlu serbest radikallerden korurken E vitamini cildin onarılmasına ve yenilenmesine yardımcı olur.

Tam Tahıllar Kuru Baklagiller Sağlıklı Beslenme İçin Önemlidir

Tam tahıllar ve kuru baklagillere de beslenmenizde yer vermelisiniz. Bunlar kolesterolü düşürücü ve kalp sağlığını koruyucu etki gösterir ve iyi kalite karbonhidratlar olarak bilinirler. Yine sofralarımızda çoğunlukla bulundurulan tuz ve şeker tüketimini azaltarak, hipertansiyon ve Tip 2 diyabet riskinizi azaltabilirsiniz.

Su Temel Yaşam Kaynağıdır

Son olarak temel yaşam kaynağımız su tüketimi ihmal edilmemelidir. Su, toksik ögelerin böbrekler yoluyla dışarı atılmasını sağlar. Vücudu temizler, canlılık verir ve besler. İçerisinde bulunan mineraller ile cildinizi yaşlanmaya karşı korur.

Zamanı durdurmak mümkün olmasa da sağlıklı ve dengeli bir beslenme düzeni ile sağlıklı yaş almak mümkün.

Her yaşınızın size güzellikler getirmesi dileğiyle...