Tweet |
Belediye Başkan Vekilimiz Mehmet Argadal, Başkan Yardımcımız Eylem Ayar, Kent Konseyi Başkanı Ahmet Akkent, Belediye Meclis Üyelerimiz, personellerimiz ve çok sayıda vatandaşımızın katılımıyla gerçekleşen program, güçlü mesajlarla toplumsal dayanışmayı vurguladı.
CUMHURİYETİN ÖNCÜ KADINLARI SERGİSİ AÇILDI
Etkinlikler, sabah saat 10.30’da Millet Hamamı’nda düzenlenen “Cumhuriyetin Öncü Kadınları” sergisinin açılışı ile başladı. Gerçekleşen açılışta, Cumhuriyet tarihimizin ilham veren kadın figürlerine dikkat çekildi. Sergi, ziyaretçilerini tarihe yolculuğa çıkarırken, şiddete karşı güçlü kadın dayanışmasının önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Sergi, 27 Kasım’a kadar ziyaretçilere açık olacak.
Sergi açılışında konuşan Başkan Yardımcımız Eylem Ayar, “Kadınlarımızın güçlendirilmesi ve hak ettikleri saygıyı görmeleri için attığımız bu adımların, tüm Türkiye’ye örnek olacağına inanıyorum. Tüm vatandaşlarımızı sergimize davet ediyorum.” dedi.
Cumhuriyet’in Öncü Kadınları sergisinin, Türk kadınının Cumhuriyet ile kazandığı hakları ve bu açıdan dünyadaki pek çok ülkenin kadınlarından daha şanslı olduğunu vurgulayan Sergi Küratörü Özlem Özdemir, “Afyonkarahisar Belediyesi Başkanı Burcu Köksal’ın ev sahipliği ile bu tarihi kente getirdiğimiz sergimiz; geçmişten günümüze kadınların sadece toplumsal mücadeleleriyle değil her alanda ne kadar önemli bir yer edindiklerini vurgulamayı hedefliyor.” dedi.
KADINLARIMIZ İÇİN YÜRÜDÜLER
Sergi sonrası gerçekleşen “Farkındalık Yürüyüşü”, kadınların ve erkeklerin hep birlikte şiddete karşı omuz omuza durduğu anlamlı bir etkinlik oldu. Farkındalık yürüyüşüne katılan yüzlerce kişi hep bir ağızdan “Kadına Şiddete Hayır” sloganlarıyla güçlü bir duruş sergilediler. Zafer Meydanı’nda sona eren yürüyüşün ardından, Afyonkarahisar Kent Konseyi Başkanı Ahmet Akkent ve Belediye Başkan Yardımcımız Eylem Ayar, günün anlam ve önemi üzerine etkileyici konuşmalar gerçekleştirdi.
Kadına yönelik şiddetin, kadınlarımızın hayatında derin yaralar açtığını söyleyen Kent Konseyi Başkanı Ahmet Akkent, “Hepimiz farkındayız ki, bu sorunun temelinde sadece bireylerin değil, toplumsal ve yapısal faktörlerin de payı var. Bu noktada, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması konusuna değinmek istiyorum. Türkiye'nin 2011 yılında imzaladığı ve 2021'de çekildiği İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddetle mücadelede önemli bir mihenk taşıydı. Bu sözleşme, devletlerin şiddetle mücadelede etkin önlemler almasını, şiddet mağdurlarını korumasını ve suçluların cezalandırılmasını öngörüyordu. Ancak bu sözleşmeden çekilmek, kadınların korunma ve adalet beklentilerini zayıflattı. Sözleşmeden çıkılmasıyla birlikte, kadınların güvenlik kaygıları daha da arttı ve bu durum, maalesef toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesine zarar verdi.” dedi.
“KADINA YÖNELİK ŞİDDET, HALK SAĞLIĞI SORUNUDUR”
Kadına yönelik şiddetin çocuklarımız üzerinde de çok yıkıcı etkileri olduğunu vurgulayan Kent Konseyi Başkanı Ahmet Akkent, “Şiddete tanık olan çocuklar, ileride bu davranışları normalleştirerek aynı döngüyü sürdürebilirler. Dolayısıyla, kadına yönelik şiddet sadece bir kadın sorunu değil, tüm toplumun geleceğini etkileyen bir halk sağlığı sorunudur. Kadına yönelik şiddeti önlemek, bireysel çabaların ötesinde toplumsal bir dönüşüm gerektirir. Bizler, kadınların hayatını koruma sorumluluğunu omuzlamalı, şiddeti besleyen toplumsal gerçekliklerle yüzleşmeli ve bu mücadelede asla geri adım atmamalıyız. İstanbul Sözleşmesi gibi uluslararası düzenlemelere yeniden sahip çıkmalı, kadınların eşit ve özgür bir şekilde yaşayabileceği bir toplum yaratmak için el birliğiyle çalışmalıyız.” ifadelerini kullandı.
“ŞİDDETE KARŞI SIFIR TOLERANS”
Kadınlarımızın maruz kaldığı şiddete dikkat çekmek için bir araya gelindiğini vurgulayan Başkan Yardımcımız Eylem Ayar, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü, hepimize insanlığımızı hatırlatan önemli bir gündür. Bu mücadele yalnızca kadınlarımızın değil, toplumsal vicdanımızın sesi ve geleceğimizin teminatıdır. Kadına yönelik şiddet, insanlık onuruna aykırı bir suçtur. Ve bunu hiçbir koşulda kabul etmemiz mümkün değildir. Bugün burada verdiğimiz mesaj aslında nettir. Şiddete karşı sıfır tolerans.” şeklinde konuştu.
“AFYONKARAHİSAR’DA YAŞAYAN KADINLARIMIZ YALNIZ DEĞİLDİR”
Belediye olarak kadınlarımızın yaşamlarını güvenle sürdürebilmeleri için yapılan ve yapılacak olan projelerle ilgili konuşan Başkan Yardımcımız Eylem Ayar, “Kadın Sığınma Evleri’nden, farkındalık projelerine, hukuki ve psikolojik hizmet danışmanlıklarından meslek edindirme kurslarına kadar geniş bir yelpazede çalışmalar yürütüyoruz. Aslında vermek istediğimiz mesaj şu; Afyonkarahisar’da yaşayan kadınlarımız yalnız değildir. Kadınlarımızın hem ekonomik bağımsızlıklarını kazanması hem de kendilerini bu şehirde güçlü ve değerli hissetmeleri bizim için önemlidir. Bu toprakların ruhunda kadınlarımızın emeği, sevgisi ve azmi vardır. Ancak ne yazık ki zaman zaman bu değerlere gölge düşüren olaylara tanıklık ediyoruz. Şiddete karşı sessiz kalmakta suç ortağı olmak demektir. Biz sessiz kalmayacağız. Bu durumu değiştirmek için sevgi, dayanışma ve cesaretle el ele, kol kola hareket edeceğiz. Bu şehir tarih boyunca zorluklara göğüs geren, vatanını ve ailesini koruyan cesur kadınlarla yükselmiştir. Bugün de kadınlarımızın gücüyle yükseleceğiz. Kadınlarımızın sesi yalnızca Afyonkarahisar’da değil, tüm ülkede ve dünyada yankılanmalı, örnek olmalıdır. Çünkü kadınlarımızın güçlü olduğu bir şehir demek hepimiz için daha huzurlu yaşanabilir bir gelecek demektir.” ifadelerini kullandı.
Etkinlikler, düzenlenen bilgilendirme semineriyle devam etti. Avukat Emine Çevik İntepe ve Psikolojik Danışman Melis Akarsu, şiddete uğrayan kadınların hakları, mücadele yöntemleri ve toplumsal farkındalığın artırılması üzerine bilgilendirici bir sunum gerçekleştirdi.